AHUDUDU,NUN FAYDALARI

Gülgiller familyasındandır. Anayurdu bilinmemektedir. Ancak, bilimsel adındaki idaeus sözcüğü, Edremitteki Kaz Dağının antik adından gelmekte ve bitki birçok Batı dilinde Kaz Dağının böğürtleni adıyla anılmaktadır. Böylece ahududunun, böğürtlenle yakın akraba ve ülkemizde orman, koruluk ve fundalıklarda sıkça yetişen bir bitki olduğunu anlıyoruz. Ahududu 150 cme kadar boylanabilen, çok yıllık ve çalı görünüşlü bir bitkidir. Dikenlerle kaplı gövdesi ve dalları, 3 yaprakçıktan oluşan kenarları dişli yeşil yaprakları, haziran-temmuz aylarında açan beyazımsı çiçekleri vardır. Bu çiçekler olgunlaşınca kırmızı ya da beyaz renkli, çiçek sapçığına yapışık, 30-80 minik meyvecikten oluşan hafif tüylü ve hoş kokulu, duta benzeyen ama daha iri meyvelere dönüşür. Ahududu, bu meyvelerden döktüğü tohumlarla çoğalır. Ama, ahududu toprak yapısı ve yer olarak fazla seçici bir bitkidir.
Ahududunun meyvelerinde uçucu ve sabit yağ, pektin, meyve şekeri, malik ve sitrik asitler (dolayısıyla C vitamini): yapraklarında ise tanen bulunur. Meyveleriyle şurup, şekerleme, reçel, dondurma, pasta, likör ve meyve suyu yapılır. Taze meyvesi kısa zamanda bozulduğundan dondurularak saklanır.
Etki ve Kullanım:
Doku ve damar büzücü etkisi vardır. Diyareyi ve kadınlarda beyaz akıntıyı kesmekte yararlı olur. Peklik vericidir.
 Bedene dinçlik veren güçlendirici bir toniktir.


0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

AddThis Smart Layers

 
Copyright © EMSALSİZ